Munis bir şapka fetişi olduğumu daha önce söylemiştim. Güzelini görünce (ki o da ayda yılda bir denk geliyor zaten) dayanamıyorum. Onun dışında tam bir ihtiyaç insanıyım. Bir tane mor çantam varsa mesela gidip ikincisini almam. Zulüm gelir bana o arama, seçme, beğenme, yakıştırma evreleri. Tabii bir de her şeyimi severek aldığım için diğerini ikinci plana atmak istemem. O kadar lüks içinde yüzmüyorum.
Neyse, dün annemin söylenmelerine dayanamayarak bir şeyler alayım dedim. Attım kendimi dışarı. Sevilse de eskiyor mağlum eşyalar!
Zor bela birkaç şey aldıktan sonra neden alışveriş sevmediğimi daha iyi anladım. Şort aldım mesela, sonra t-shirt lazımdı üzerine, spora kaçmayan ama klasik de olmayan. Zor bela buldum, pembeli çıktı. pembe içini gösterebilirdi, bir de sütyen almak lazımdı. Pembeyi sevmezdim, dertsiz başa dert aldım..
beni bu derde sen attın daaaaaaaaaaa ♪♫♪
Derkeen kendimi ismail türüt'e dönmüş halde buldum. En son 'başlarım ayakkabısına bee, ne varsa onu giyerim sanki çıplak mı kaldı ayağım' dediğimi hatırlıyorum. ve
isyeeaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan ♪♫♪ bayrağını çekiyorum
Vardım kafeye bir şeyler içip kendime geldim. Dolaşmaktan acıkmışım bir de yemek istedim. Beklerken bir sigara yaktım, mentolünü içime çekerken bir sene boyu alışveriş yapmayacağımın sözünü verdim.
Oysa uzaklarda bir yerlerde birileri bu eziyeti zevke çeviriyordu.
''ay çok güzel bi elbise gördüüm'
'ablası şu pembenin güzelliğine bak'
'off keşke biraz daha zayıf olsaydım,yakışmadı bu bana'
'dur bir de sarısını deneyeyim'
'tam kezban oldun,çıkar şunu ya'
'dolgu topuk modası zaten geçmemiş!'
'aynısından bende de var ama bunun rengi daha mı güzel sanki'
'fermuarımı kapatır mısın Aslı. Aslıııııııı'
'bu tam senlik!'
'38'i kalmadı mı?'
''
♪♫♪
kalbin hep yarım kalacak, aradığım nedir diye soracaksın
♪♫♪
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder