20 Nisan 2014 Pazar

Aslında Ahmet Hamdi Tanpınar'a Ait olmayan Şiir

Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihâyetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihâyet bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Sen say ki ben hiç ağlamadım
Hiç ateşe tutmadım yüreğimi
Geceleri koynuma almadım ihâneti
Hele nihâvend hele buse hiç geçmedi aklımdan
Ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın
İçimin nehirlerinden
Evet yangın
Evet salâş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyân
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın
Sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı
Bu sevdâ biraz nâdân
Biraz da hıçkırık tadı
Pencere önü menekşelerinde her akşam
Dağlar sonra oynadı yerinden
Ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca
Sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdâm
Ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
Yani ben seni sevdiğim zaman
Ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felâketiydi yaşamanın
Yine de
Bir adın kalmalı geriye
Bütün kırılmış şeylerin nihâyetinde
Aynaların ardında sır
Yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihâyet, bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken
Sevmek için çok geç

--Tanpınar'ı okuyan ve kavrayan birisi için bu şiirin ona ait olduğuna inanmak oldukça güç. Üslûp mesela başlıbaşına aykırı. Yayımlanmış şiirleri arasında da yer almıyor. Nereden, nasıl türedi bilmiyorum. İbrahim Sadri hazır hayattayken buna açıklık getirse iyi olacak.
Belki Tanpınar aşıktır, böyle bir şeyi kaleme alışmıştır olamaz mı? İhtimallere itibar ederseniz tabii ki her şey mümkündür =)
Şiiri sevdiyseniz Tanpınar'ınki farz edip mutlu olabilirsiniz, yüksek edebiyat zevkinizin sefasını sürün ^_^

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder