28 Nisan 2015 Salı

Le Misantrophe ya da Kırılmışlığımız


hep insan,
her insan bir hayal kırıklığı.
ve her kırığın sonu misantrophy..*

Hayat dediğimiz galiba hümanizmden misantrophye giden bir tren. Bilmem ki ring tur mudur, başladığı yere dönüyor mudur?

Elimde, avucumda kırıklar... sonsuz kırıklar... yenilenen kırıklar.. tedavi edildikçe başka taraflardan kendini gösteren kırıklar...

Tanrım, delirme hakkımı şimdi kullanabilir miyim?
peki.





*misantrohpy: insanlardan nefret etmek, ürkmek veya sevmemek

21 Nisan 2015 Salı

Uzlaşabilmek or not.


         Nasıl güzel başarıyorlar uzlaşabilmeyi, aynı parantez içinde yer alabilmeyi. Kıvrılmayı, bükülmeyi, kabullenmeyi...
Ben daha ''olmamış''ım galiba; çünkü uzlaşıdan anladığım tek şey gitmek. Çünkü başka çözümü yok, çünkü orta yok,
yol hiç yok.
Hep savaş, vira savaş, hemvare savaş.

          tarifsiz
          yoruluyorum.

Kurtulmak için önüme Sevr Antlaşması koysalar zerre tereddüt etmeden imzalarım, her seferinde. Zira en iyi uzlaşma yok olmanın kendisi bence.

        öğrenilir mi ki aksi, mümkün müdür savaşmadan yaşamak?



- ''ne sevdam bitti ne kavgam''