22 Nisan 2011 Cuma

Toplumsal Yaralar

  • Sokakta, halka açık korumasız alanda bir heykel varsa muhakkak oyulur, çizilir, çöp kutusu görevi görür.
  • Toplu taşıma araçlarında kadınlar tacize uğrar; ama taciz eden değil, edilen utanır. Susar, tepkilerden korkar.
  • Estetik değeri yüksek ve emek harcanmış eserler itibar görmez. Bayağı ve alt kültürü yansıtan işlerse (örneğin sinemada) gişe rekoru kırar.



  • Asgari ücretle çalışan insan bile kaliteli telefon alarak kendine sosyal statü yaratmaya çalışır. Hatta asgari ücret de neymiş! Orta gelirli bir ailenin okuttuğu üniversite öğrencisi bile kendini bankaların sunduğu kredi kartıyla telefon alarak ödüllendirir. 
  • Dini kullanarak birçok insana birçok şeyi yaptırabilirsiniz. Niteliği ne olursa olsun,uygulaması kolaydır.
  • Ha bire konuşan insanlar, susup çok okuyan insanlardan kat be kat fazladır.
  • Bireysel silahlanmanın havası vardır. Tüm önemli gün ve gecelerde ateş saçmak marifettir. Kültürdür, haktır. Kat'i suretle engellenemez. 
  • Üç çocuk yapmak devlet büyüklerince marifet sayılır, halka telkinlerde bulunulur. Üç çocuğun iş ve aş ihtiyacını karşılayacak ortam yaratılmamıştır oysa, bunlar hiç konuşulmaz.
  • Geleceği belli olan felâketlere önlem alınmaz. 
  • Enerji üretme sıkıntısı varken enerji tasarrufu konusunda bilinçsizlik hat safhadadır.
  • 150 sayfalık kitap okunmaz, 200 bölümlük dizisi seyredilir.
  • Milli Eğitim Bakanı eğitimden habersizdir, kendi çapında bir avukattır (diğer bakanlar da aynı şekilde mevkisiyle âlâkasızdır).
  • Aptallık, şaklabanlık iyi para eder.
  • Kişiye lâyık olduğu değer ancak öldükten sonra verilir.
  • Yanlışa yanlış diyen insan sevilmez
....(devam edecek)

2 yorum: