3 Kasım 2012 Cumartesi

Kendini Seviciler

Her şeyin başı sevgiymiş, kendimi sevmeye başladığımda anladım. Sait Faik'in benzer bir cümlesi  vardı ''bir insanı sevmekle başlar her şey'' diyordu. Daha ilk orta okuldu belki. Üçüncü kişiyi işaret ettiğinden hiç katılmadım. Katılmadığım ama reddetmedim de. Mesafeli durdum sadece. Kutuya koydum beklettim, bekledim.
***
Bir şeyler üretebilmek ve başarılı olmak istemişimdir her zaman. Yapabileceğimin en iyisini minimum hatayla yapmak.
Keşfetmek isterim, her gün yeni bir şeyler, yeni yerler, yeni isimler, yeni hikâyeler öğrenmek.
Sanata dokunmak, sanata bulaşmak,
spora kavuşmak, dinç uyanmak.
Hür olmak ve iradenin farkında olmak.
Modern hayatın bilinçli bireyi olmak. Ve bu bilincin getirisi kaygı ve gerginlikten yılmamak.
Tüm bunları yaparken hırsın tutkusuyla kendini kaybetmemek.
Tutunamayan edebiyatı yapmamak.
Geldiğin yerle vardığın yer arasındaki yolu egolarına alet edip gösteri amaçlı kullanmamak,
kendini üstün görmemek. Erdemle gelen tevazu.
Bilme-öğrenme şerefine mazhar olabildiğin için kendini sever ve gururlanırsın hepsi bu...
tüm bunlar insanın kendi gönlünü hoş tutma yöntemleri. Üstünlüğün yalnızca üç gün önceki kendine değil mi?

İstediğin insanı olmak için kendine fırsat verdiğinde zayıf kalan yanın, sakarlığın, utançların ve hatta bilmediklerinden utanmıyorsun.

Sonra işte sevgi geliyor, asla narsizm değil. Saf sevgi bu, yalnız kendini ilgilendiren gözlerini parlatan, yoluna devam ettiren..

Kendine benzeyen insanları seviyorsun sonra. Sevmediklerin, bilmediklerini de onlarla öğreniyorsun.
Böyle böyle sevgi dolu bir dünya oluyor.
oluyor yani.
yani.

Maria Callas, Sia, Hector Berlioz. ve şu sıralar kimi keşfetsem ben gibi yay burcu çıkıyor. Chomsky, Saussure gibi.
-Tamam yavaş olayım,abartmayayım dimi, evet tamam :)
Herkesin bir mutlu olma yolu var. İşte bunlar hep mutluluk.

Ve farkında mısınız bilmiyorum ama -kime konuşuyorsam artık- bu yazı samimiyetimin miladı. Hoş yazdıklarımın arkasından duramayıp yarın bile tersi bi şey yazabilirim ya neyse. Yay işte değişken burç ben ne yapayım:p

Manifestoma ''absürt bir dünyada tutarlı olmak zorunda mıyız?''ı bu yüzden yazdığım doğrudur. 

*2 yazı önce bahsettiğim iki hafta deneme süreli eski sevgili onuncu günden itibaren hayatımdaki varlığına eski sıfatıyla devam ediyor iyi mi! Tutarlı, sürerli bir aşk dizisi yazamayacak mıyım ben yahu:s

Huzurla kalın.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder